S A N A T K O P

6 Şubat 2010 Cumartesi

Çok yoğun iki gün geçirdim

Merhaba arkadaslar,
Dün aksam isten 18:30 gibi çıktım, eve doğru yavaş yavaş yürürken tiyatro eğitmeni bir abim aradı.-Bu arada ben yetenek sınavına girmek istiyorum tiyatro alanında.(dramaturji ve yazarlık ile oyunculuk).Dislerimde bayağı bir eğrilik söz konusu oldugundan tel taktirip düzeltmek istiyordum tiyatro adına, çünkü bazı sesleri telaffuzum edemiyordum. Sonra beraberce, ortak tanıdğımız bir disci abimize gittik. Vakit hayli ilerlemis oldugundan ofiste kimse yoktu. Önce muhabbet ettik sonra da dislerimi kontrol etmeye basladi. Ve bana bir disin var oldukca cürük dedi. O cürük disimle ilgileniyordu ki bir de baktım disimi cekmis, yani anlayacağınız iğne vurmadan disimi cekti ve benim canım yanmadı. Sonra dis telinin max. 2 senede düzeltebileceğini söyledi. Sonra fiyatını söyledi:2500 TL... Benim icin oldukca yüksek bir rakam ama bakalım taksit falan halletmeye calisacağim. Ayrica iki disime de dolgu yapilacakmis; çok canım yanar mı?
Sonra eve geldim, dus aldim ve babannemin dizine yattim. O da bana masaj yapti sağolsun. Ellerini yavaş yavaş sırtıma bastırdı. Dermanı kalmamış ellerinde biliyorum fakat bana masaj yaparken o kdar mutlu oldu ki anlatamam. Sonra beraber sohbet ettik sobanın başında. Babamın eski aşk hayatını anlattı bana:) Ben de bir baktim ki babamın hayatı oldukca enteresan ve okunmaya değer ögeler iceriyor. Dedim ki ben bunu kitaplaştırayım. Evet sevgili okur babamı kitaplaştıracağım:)Bakmayın burada düşük cümleler kurduguma, noktalama ve imlaya dikkat etmediğime...
Bu arada babannem 87 yaşında, Allah bol bol ömür versin insallah hepimizin sevdiklerine.
Bunlar dünün özetiydi.
Sİmdi de bugün
(Haftalık yayınlanan bir yerel gazetede calisiyorum)Gazete cikmis oldugundan bugün ise biraz daha gec gittim.-12 de- hemen bir kongreyi fotografladım. Ardından bir mühendislik-mimarlık bürosunun acılısını ve ardından da bayan basketbol takımızı ve tüm bunlar süresince disaridaydim. Ofise 17:00 gibi geldim ve yine düzenlemelerle mesgul oldum gazetede. Sİmdi de arkadaslarimla bulusacagim:)

Muhabbetle...

3 yorum:

  1. bol aksiyonlu 2 gün olmuş senin için. benim takıldığım 2 detay var bu yazıda...biri babannenle sohbet etmekten kaçmaman... ne güzel onun sana masaj yaparken seninle konuşması... anlattıkları, senin bunları günümüzde birçok gencin yaptığı gibi zırvalık olarak değerlendirmemen... onu dinlemen...
    bir diğer detay ise, sobaaaa... ne güzel çıtır çıtır yanarken sesi duyulur, üzerinde ekmek kızartırsın, kışın portakal yada limon kabuğu koyarsın üstüne evin içi mis gibi kokar... bazen tüter, boğazın yanar, gözlerin yaşarır... ama yinede en güzel ısınma şekli soba... özlemişim...

    YanıtlaSil
  2. Dolgu acıtmıyo,sprey sıkıyolar uyuşuyosunuz,yeni yaptırdım o yüzden eminim :)Babaannenle soba keyfine bayıldım.Üzerinde demlenen çay,pişirilen kestane,kızartılan ekmek bambaşkadır.Odun kokusuyla yayılan mis gibi koku ve o sıcaklık.Kaloriferlerde yok o güzellik.İyi gezmeler :)

    YanıtlaSil
  3. Duygu,
    Onun anlattıklarında yer alan nostaljik ögeler ve candan anlatısına doyamiyorum. Hikaye anlatir gibi anlatiyor.Soba da yanında olunca keyfime diyecek yok:) Her sabah ekmek kızartiyoruz, Kocaeli'da Üni. okudugum yillarda doğalgazlı ve kaloriferli konutlarda oturdum ama soba gibi olmuyor.
    Özlediyseniz sizi uygun bir zamanda balık yemeye bekleriz:)


    Ebruli,
    Çok teşekkür ederim. İşte dişci fobim vardı onu da aştım sanırım. Bir de tel taktiracağim umarim:) Bilmem neden ama tel cok çekici geliyor bana:)sempati katiyor sanki?
    Çay çay çay her sabah içsem de bıkmıyorum ve sobadayken daha baska. İyi ki sobalı evdeyim:)
    Gezdim bitti:(

    YanıtlaSil