S A N A T K O P

31 Ocak 2010 Pazar

Denizli günler ah ne güzeldi...

Özledim, farkettim ki özledim çocukluğumda denize girdiğimiz günleri.Bütün kuzenler toplanırdık bir evde, ev de ufacık 2+1. Ve biz o evde 20 kisi olurduk yine de mutluyduk. Gece uyurken birimizin ayağı diğerinin burnuna girerdi.Gülerdik birlikte, yemek masasında yer olmazdı sonradan yerdik. Sonra denize giderdik. Girer girer çıkardık.Kocaman bir çarşafın üzerine oturur domates, ekmek peynir,salatalık şeftali yerdik.Genelde kola içerdik-ben simdi kola icmiyorum o ayrı mesele-Üstümüze dökülürdü şeftalinin suları ama umursamazdık. Kuzenlerim,Almanya'dan gelirdi ve onlarla gecirilen zaman cok kıymetliydi.Futbol, badminton oynar sonra yine denize girerdik. Bizim plaj kum oldugu icin bunları yapmak kolaydı. Sonra denizden çıkar kuma yatardık, her tarafımız kum olurdu gülüşe gülüşe denize koşar birbirimize şakalar yapardık.

Sonra bir de gönül meselelerimiz vardı. Ben karşı apartmandaki kıza bakardım ama bir türlü açılamazdım. Halâ acılamadım:) Açılmak için de geç kaldım zaten:)

Tüm çocukluğumu geri istiyorum ilk ezberlediğim şiirle...

Affan dedeye para saydım,
Sattı bana çocukluğumu.
Artık ne yaşım var ne de adım;
Bilmiyorum kim olduğumu.
Hiç bir şey sorulmasın benden;
Haberim yok olan bitenden.
Bu bahar havası, bu bahçe;
Havuzda su şırıl şırıldır.
Uçurtmam bulutlardan yüce,
Zıpzıplarım pırıl pırıldır.
Ne güzel dönüyor çemberim;
Hiç bitmese horoz şekerim!

CAHİT SITKI TARANCI

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder